top of page

🚶‍♀️🚲 Kentlerde yeri olanlar: Yaya ve bisiklet odaklı planlama

🚶‍♀️🚲 Şehirleri gerçekten yaşanabilir kılan şey, aslında en basit ihtiyaçlar: güvenle yürüyebilmek, özgürce bisiklete binebilmek ve kamusal alanlara kolayca erişebilmek. Yürünebilir kaldırımlar, güvenli bisiklet yolları ve herkes için erişilebilir sokaklar sadece bir ulaşım tercihi değil; aynı zamanda daha sağlıklı, güvenli ve kapsayıcı bir yaşamın da anahtarı.


Avrupa Hareketlilik Haftası’nın bu yılki teması “Herkes için hareketlilik”. Biz de tam da bu çerçevede, yayaların ve bisikletlilerin gözünden kentleri ele almak istedik. Çünkü kentleri bu pencereden gördüğümüzde; sokaklar çocukların oynayabildiği, bisikletlilerin özgürce pedallayabildiği, herkesin güvenle yürüyebildiği mekânlara dönüşüyor.


ree

🌍 Yaya ve bisiklet odaklı şehirler mümkün mü?


Yaya ve bisiklet odaklı planlama, şehir yaşamının en temel ihtiyacına yanıt veriyor: güvenle yürüyebilmek, kesintisiz bisiklet yollarını kullanabilmek ve kamusal alanlara kolayca erişebilmek. Bu yaklaşım bize gösteriyor ki, ulaşım yalnızca araçlardan ibaret değil; aynı zamanda insanların daha sağlıklı, çevreci ve kapsayıcı bir yaşam sürmesi için bir fırsat. Dünyada bazı şehirler bu vizyonu hayata geçirerek ilham verici örnekler sunuyor:


🚲 Kopenhag, bisikleti günlük yaşamın merkezine yerleştirdi. Nüfusun büyük bölümü işe veya okula bisikletle gidiyor. Şehri örümcek ağı gibi saran bisiklet otoyolları, güvenli kavşaklar ve park alanları sayesinde bisiklet yalnızca bir ulaşım aracı değil, bir yaşam kültürü haline geldi.

🚶‍♀️ Paris, “15 dakikalık şehir” vizyonuyla mahalle ölçeğinde yürünebilir ve bisikletle erişilebilir alanlar oluşturmayı hedefliyor. Pandemi sonrası yüzlerce kilometrelik bisiklet yolu açıldı, bazı bulvarlar yayalara ayrıldı. Böylece şehir, araç bağımlılığından uzak, daha sağlıklı ve yaşanabilir bir yapıya kavuşmaya başladı.


🚶‍♀️🚲 Şehirde yaya olarak veya bisikletle hareket ederken en çok nerede zorlanıyoruz? 

Yaya ve bisikletliler için kentte hareket etmek çoğu zaman sanıldığından daha zor. Kesintiye uğrayan bisiklet yolları, güvenlikten yoksun kavşaklar, işgal edilen kaldırımlar ve araç öncelikli düzen, günlük yaşamda en çok karşılaşılan sorunlar arasında.


🚲 Bisikletliler, aniden sona eren güzergâhlarla, yeterli aydınlatmanın olmadığı yollarda güvenlik endişesiyle ve bisiklet park alanlarının eksikliğiyle karşılaşıyor. 🚶‍♀️ Yayalar ise dar ya da engellerle dolu kaldırımlarda zorlanıyor. Özellikle yaşlılar ve engelliler için erişim çoğu zaman mümkün olmuyor.


Bütün bunlar, aslında yürümeyi ve bisiklet kullanımını teşvik etmesi gereken şehirlerde tam tersi bir etki yaratıyor. Sonuç olarak toplu taşımayı destekleyen, çevreci ulaşımı artıran ve aktif mobiliteyi güçlendiren stratejiler uygulamada istenilen etkiyi bulamıyor.


🌍 Birlikte daha yaşanabilir kentler için yaya ve bisiklet odaklı planlama mümkün


Yaya ve bisiklet odaklı planlama, sadece ulaşımın çeşitlenmesi değil; daha güvenli, kapsayıcı ve sürdürülebilir şehirler yaratmanın en önemli adımlarından biri. Kentlerimizin geleceği; çocukların güvenle oynayabildiği sokaklarda, engellilerin engelsizce yürüyebildiği kaldırımlarda ve bisikletlilerin özgürce pedallayabildiği yollarda şekillenecek. Atılan her küçük adım ise aslında yaşam kalitesine yapılmış büyük bir yatırım anlamına geliyor.


Biz de Parabol olarak bu dönüşümün bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz. Veriye dayalı çözümlerimizle kentlerin yaya ve bisiklet dostu bir geleceğe adım atmasına katkı sağlamaya devam ediyoruz.

"7 gün 7 kavram 7 hikaye"

Hikaye #5: Sokaklar Çocuklar ve Yayalar İçin Dönüşüyor

ree

Bir mahallenin sokaklarını düşünün… Çocukların oyun oynarken güvende hissettiği, yayaların kaldırımlarda rahatça yürüdüğü, bisikletlilerin özgürce pedallayabildiği bir sokak. Sokaklar Dönüşüyor Programı tam da bu hayali gerçeğe dönüştürmek için yola çıktı. Marmara Belediyeler Birliği’nin koordinasyonuyla ve Superpool’un tasarım desteğiyle yürütülen programda, kaldırımlar genişliyor, oyun ve yeşil alanlar ekleniyor, trafik sakinleşiyor. En önemlisi de bu değişimler, mahalle sakinlerinin katılımıyla şekilleniyor. Böylece sokaklar, herkesin günlük hayatına dokunan, paylaşılabilir ve yaşanabilir alanlara dönüşüyor.


Biz de bu süreci Cermotalks: Sokaklar Kimin İçin? bölümümüzde konuklarımızla ele aldık; çocuk yaya ve bisiklet odaklı kentsel tasarımın şehirlerimizde nasıl değer yarattığını konuştuk.


Yorumlar


bottom of page